Napolyon Bonapart; İmparator ve Cumhuriyet



Napolyon Bonapart (15 Ağustos 1769- 5 Mayıs 1821) Korsika adasının Ajaccio kentinde doğdu. Napolyon'un doğduğu sene İtalyanlara ait olan Korsika Fransızlar tarafından işgal edilmişti yani Napolyon bir Fransız vatandaşı olarak değil bir İtalyan vatandaşı olarak doğmuştu. O da tüm Korsikalılar gibi adaya ait yerel bir dili ve İtalyancayı konuşuyordu 10 yaşındayken okulda Fransızca öğrenmeye başladı. Babası Carlo Bonapart adanın işgalinden sonra Fransa'ya gönderilen temsilciler arasındaydı yani adanın önde gelenlerinde biriydi bu sayede Napolyon Ecole Royale Militaire( Kraliyet Askeri Okulu)'na girme hakkı kazandı. 1785'te babasının ölmesiyle 2 yıllık okulu 1 yılda bitirmek zorunda kaldı ve topçu teğmeni olarak orduya katıldı. Fransız İhtilali esnasında Korsika'da bulunan Napolyon Fransa'ya karşı bağımsızlık savaşı yürüten Korsika lideri Pasquale Paoli'ya karşı Jakobenlerin saflarına katılıp savaştı ancak adadan sürüldü. 



Tarihler 1793'ü gösterdiğinde Devrim başarılı olmuş Kral öldürülmüştü ancak bu sefer de karşı devrimciler harici devletlerin desteğini alarak İhtilalcilere karşı savaşmaya başlamışlardı. Bunun en önemli örneği Toulon kuşatmasıdır Kralcılar Toulon'u ellerinde tutabilmek için İngilizler ve İspanyollardan destek istemişti tabii onlarda bunu esirgemediler bu sahil kasabası binlerce İngiliz ve İspanyol askeri tarafından işgal edilirken Fransa Hükümeti karşı tedbirler aldı ve bir ordu sevketti. Bu ordunu topçu yüzbaşısı olan genç Napolyon bir çok meziyyet sergilediği bu savaş sonrasında Maximilian Robespierre Tuğgeneral rütbesine terfi ettirilip İtalya'yı işgal etmekle görevli ordunun topçu kuvvetlerinin başına getirildi.

Temmuz 1794'te Terör Devri sona ermiş Robespierre kardeşler idam edilmiş bu hükümetin yerine 5 kişilik yönetimin olduğu Direktuvar idaresi gelmişti bu sıralarda Napolyon kısa bir süre hapishane de yatmışsa da salıverilmiştir. Napolyon 1795'te Marsilya'nın zengin bir tüccar ailesinin kızı olan Desiree Eugenie Clary ile nişanlandı, 5 Ekimde Direktuvar idaresine muhalif Kralcılar sokağa dökülünce Napolyon'u Toulon'dan tanıyan Direktuvar üyesi Paul Barras ona isyanı bastırma emri verdi. Napolyon vakit kaybetmeden harekete geçip binaların üzerine toplar yerleştirdi ve isyanı durdurdu, 5 Ekim isyanında Napolyon sokakta gezerken elinde kılıçla duran bir çocukla karşılaştı kim olduğunu neden kılıç kuşandığını sorunca çocuk annesini korumak için kılıç kuşandığını söyledi. Napolyon bu çocuğun Fransız İhtilali esnasında giyotinle idam edilmiş Alexander de Beauharnais'in oğlu olduğunu öğrenince coçuğa dokunmadı, olaylar durulduktan sonra teşekkür etmek için yanına gelen çocuğun annesi Josephine de Beauharnais aşık olan Napolyon  nişanlısından ayrılıp 9 Mart 1796'da Josephine ile evlendi. 5 Ekim olaylarında gösterdiği başarılardan sayesinde Napolyon Tümgeneralliği terfi ettirilmişti.



Düğünden 2 gün sonra Paris'ten ayrılan Napolyon İtalya'daki Fransız Orduları Komutanı olarak sınıra geldi, 12 Nisan 1796'da Alpleri aşarak Kuzey İtalya'ya giren Napolyon tüm dünyaya nam salacak bir sefer düzenledi İtalya'da ki Avusturya kuvvetlerini mağlup edip denize döktü Piyemonte Krallığı'nı da saf dışı bıraktıktan sonra Milano'ya girdi İtalya'da huzuru sağladıktan sonra Viyana'ya yürüdü ancak Avusturyalılar dizlerinin üzerine çökünce barış imzalandı. Direktuvar İdaresi Napolyon'u İngiltere ana karasının istilası için hazırlanan ordunun başına geçirmek istedi ancak Napolyon denizde yeteri kadar kuvvetli olmadığını söyleyerek olası bir istila hareketinin başarısız olacağını söyleyip bunun yerine İngiltere'nin dolaylı yollardan sıkıştırılmasını Osmanlılardan Mısır'ın alınıp İngiltere'nin sömürgelere giden yolunun kesilmesi fikrini ileri sürdü, Dış İşleri Bakanı Talleyrand'ı vasıtasıyla Direktuvar idaresini ikna edip 19 Mayıs 1798'de  300 gemi 50.000 asker ve 151 ilim adamıyla Mısır seferine çıktı.

Akdeniz'de devriye gezen İngiliz donanmasını mağlup eden Fransızlar stratejik ehemmiyete hain Malta adasını işgal ettiler, 1 Temmuz da ise İskenderi'ye önlerine vardılar. İskenderiye'yi kolayca alan Napolyan yürüyüşüne devam edip 21 Temmuz'da Kahire önlerinde Mısır ordusu ile karşılaştı binlerce yıllık piramitlerin haşmetli gölgesinde yapılan savaşta Napolyon Osmanlı Mısır'ının ordusunun ezici bir şekilde mağlup etti ve Kahire'yi ele geçirdi.

Napolyon Mısır'da askeri gücünün yanı sıra halkı kendi yanına çekmek yada en azından isyandan men etmek için İslam'a saygılı bir kişi olduğu ve Sultan'ın dostu olarak Mısır halkını Memlük zulmünden kurtarmak için geldiği propagandasını yaptı. Napolyon'un tüm Mısır'a yayılmasını emrettiği Arapça fermanı çok mühim bir vesikadır, bu fermanda Napolyon açılışı 'Bismillahirrahmanirrahim' ile yapar ve Memlükleri Mısır'ı kötü idare etmek ve halkına zulmetmek ile suçlar daha sonra Osmanlı Sultanına uzun ömürler dileyip onun dostu olduğunu ve Mısır'da ki zulmü durdurmak için geldiği söyler Napolyon işi o noktaya götürmüştü ki kendisinin müslüman olduğunu bile ima etmişti. Ancak Mısır halkının buna ne derece inandığını 21 Ekim'de El-Ezher camii etrafında toplanan insanların isyan edip Fransız kuvvetlerine saldırmasından anlayabiliyoruz.




İngiliz Amiral Horatio Nelson'un Fransız donanması ile cereyan eden Nil Muharebesin'de galip gelip Fransız donanmasını yakmasıyla Napolyon ve askerleri Mısır'a hapsoldu. Napolyon ikmal hatları kesilip Mısır'da huzursuzluk artınca harekete geçti ve Yafa'ya ilerledi şehri ele geçiren Napolyon 10.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirip Akka önlerine vardı. Mısır'da ki Memlüklerin aksine Akka'da direnişe geçen Cezzar Ahmet Paşa bizzat Osmanlı Ordusunu yönetiyordu, üstün güçlere dayanamayan Napolyon mağlup olup Mısır'a geri döndü Eylül 1799'da ordusunu bırakıp 2 gemi ile Fransa'ya döndü. Napolyon'un hararetli ve dalgalı hayatı bitmek bir yana dursun gittikçe artan bir şekilde devam ediyordu, Fransa'ya döner dönmez askeri darbeye katılan Napolyon kurulan Konsül İdaresinde Birinci Konsül seçilerek başa geçti 7 Şubat 1800'de düzenlenen referandum sonucu halk Napolyon'u ömür boyu konsül olarak atadı.

Napolyon başa geçer geçmez İtalya'ya el attı, devam eden savaşta orduların başına geçerek İtalya kuvvetlerini mağlup etti ve İtalya Cumhuriyetini kurdu bu cumhuriyetin ilk devlet başkanı seçilen Napolyon 1802'de Fransız Devrim Savaşlarına son verdi.  Sahip olduğu geniş yetkilerden yararlanan Napolyon Fransız Merkez Bankasını kurdu, devlet okulları açarak eğitimi kamu hizmetine dönüştürdü, Medeni Kanun düzenleyip askeri okullar açtı ve iktidarında halk tarafından destek gördü. Fransa'nın askeri ve ekonomik gücünün giderek arttığını gören İngiltere sonunda 1803 yılının Mayıs ayında Fransa'ya harp ilan etti. Bununla da kalmayan İngiltere Avrupa'yı Napolyon'a karşı harekete geçirip Avusturya, Rusya, Napoli ve İsveç'i yanına çekti. 



Napolyon ise 1804 yılında Kralcıların bir komplosunu bahane ederek Fransa'da Krallık ilan etti ve kendisi ilk imparator oldu. 29 Kasım'da Josephine ile dini nikah kıyan Napolyon 2 Aralık 1804'te Notre Dame Katedralinde taç giydi. Tacı Papa'nın giydirmesi planlanmıştı ancak Napolyon bunu reddetti tacı Papanın elinde alıp kendi taktı. 1805'te ise İtalya Cumhuriyetini feshedip İtalya Krallığını kurdu ve kendisini kral ilan etti.  





















Yorumlar